- Click here for the most popular videos
Hayatımda süregelen tüm gel-git’lerin toplamıydın aslında.
Hep SEN’den geliyor,hep SANA gidiyordum…
Çocukluğumu yaşayamadığım semtin tam ortasındaki çocukluğumdun.
Bakıp hayaller kurduğum en güzel mekanın tam içindeymişsin
ve ben de tam yanında…Bakar da görmezmişim….
Defalarca kez geçtim önümüzden.Defalarca kez; bir elimde sigara bir elimde bira….
Defalarca kez anlatıldı bana yılanlı meşhur hikaye…
Hep o sepetteki meyvalardan biri olmak istedim…
Hep o sepettteki yılanı boğmak istedim.
Ve gün geldi ortada ne yılan var ne de sepet…
İçine girilemez kız kulesinin tam ortasındayım..



Ortasındayız….
Ve bu sefer bu güzeller güzeli prensese yılan dokunamaz….
Çünkü sepette tombul bir elmayım..
Çünkü yılan ısırmalarına dayanıklıyım….
Evet…
Dayanıklıyım..
Evet…Evet…
Kabul ediyorum
Hayat boyu unutamayacağım bir efsanenin içinde başrol oyuncusuyum şu anda…
Masalların en güzeli bu…
Murada mı erdik..
Kerevite mi çıkacağız …
Önemli olmayan…
Şiir,siir,poem 0 yorum | edit post
Bazen gitmeli
Bazen ise gitmemeliyim
Sıkıcı günlerde çağırırken beni yalnızlığım
Kal diyor eş dost
Paylaş bizle diyorlar
Ah be dostlar yanlışık var
Bunun adı yalnızlık
Paylaşamam ki
Bak yine çağırdı
Şimdi gitmeliyim...
BAK
Gülümsüyordu gözlerin
İçinde denizin yansıması
Denizde gözlerinin aksi
Gülümsüyordu gözlerin
Gülümsüyordu Akdeniz
Aylardan Nisan
Mevsimi bildiniz zaten
Altımda bir hamak
Gök masmavi saten
Sağ yanımdan geliyor kokunuz
Biraz menekşe
Biraz yasemen
Yok yok
Bir buket papatya
Ben koyamadım kokunuzun adını
Kapattım gözlerimi
Çıkarttım bu anın tadını...
Seni düşünmek gelecekten mutlu bir gün satın almak gibi…
Seni düşünmek geçmişten mutluluk çalmak gibi…
İşte bu yüzden hep seni
Hep seni
Ve de…
Hep seni…
Düşünüyorum
Çünkü geçmişimdeki mutlu anları hiç unutmamak
Gelecektende hep mutlu anlar satın almak istiyorum….
Adın kalacak hep temiz kadın
Hiç girmeyecek içine kir pas,
Yeter artık dur be kadın
Yoksa olacaz papaz
Yakama iliştirdiğim karanfildeki hüzünsün;
Gözyaşlarımdaki fırtına;
Sana bakıp deliresim geliyor,
Sana bakıp bu dünyaya haykırasım…

Saçlarımı briyantinleyip seni beklemek geliyor içimden,
Beyoğlundaki her sinemanın önünde
Yakamda hüznüm…

Seni hasretleyip,
Içesim geliyor kız kulesinde her akşam
Gözümdeki fırtınaları denize döke döke…..
Sana her bakışımda
Yakamoza bakarken duyduğum
Hayranlık var
Her gülüşünde ise
Binlerce yakamoz saklı
Bir bahar edasıyla uzan yastığına
Kara bulut yorgan gelmeden tavanına
Ama sen baharsın
Sızan ışıklarla güller açansın
Soğukmuş odanın kapısından sızan
Aldırmazsın
Dedim ya..
Sen baharsın
Kara bulut altı bile sıcak sana
Yeşileenmişsin
Açmışsın renk renk
Dedim ya sen baharsın
Kasabaya indim bu sabah
Salıncağın ipleri çürümüş
Biraz da şekerleme aldım
Küçük yaramazı düşünmek lazım
Gömleğimi de ütüleyince
Arabanın mucurları
Etrafa sıçratma sesini bekleyebilirim artık
5 gün kalacamışsınız
Olsun
İnsan yetmişindeyse
Üçün beşin hesabını yapmıyor.
Aman ha tok gelmeyin
Bahçeden size sebze topladım.
Hepsi güveçde pişmek üzere
Bütün bunlar bir yana
Sizlere anlatacaklarımı
Aklımda tutabilecekmiyim onu bilemiyorum.
Bana “Siz” diyenler haklıydı
Aslında ben
Hep kendimle beraber ağlar
Herşeyi önce kendime sorarım
Hatta zaman zaman
Bir kadehte kendime koyarım
Bana “Siz” diyenler haklıydı
Ben aslında “Ben”i seviyorum
“Ben” de
Ben sana sadece “sen” demedim ki
“bi tanem” dedim “canım”dedim
Sen en azından bir kelime söylesen
Hadi ama bi tanem
Hadi ama hayatım
Nazın dudak uçuklatan cinsten
Sevmesem,
Bana yapıyorsun diyeceğimde
Bak yine uykusuz bıraktın
Bak yine ağzının içinde gözlerim
Neyse yine bu akşam da gözlerin Gülücüklerin konuşsun
Kısmetse yarına ...
Fasulye gibisin
Yok senden bi fayda
Bari az konuş da
Gaz yapma Murtaza
Gökyüzü bana pembe
Bulutlar ise mavi
Sen de çıplaksın kral
Söyleyivereyim bari
Hüzün keder bilmem
Yüzümü kahkahayla boyadım
Hep gülümseyen suratımla
Yıllarca holpayıp zıpladım
Şimdi ise..
Bilinen o malum hikaye
Aydınlıktaki o topluluk
Heo bir ağızdan haykırıyor
“İyi bilirdik!”
Kuşlar getirdi baharı bana
Rüzgarı arkasına katan
Dağ tepe hepsini aşan
Kanatlarında binbir renk kuşlar
Gök griden maviye dönerken
Yer yeşillenmiş
Çiçeklenmiş,kırlar neşelenmişti
Kuşlar getirdi baharı bana
Gönlüme her kış geldiğinde
Umutlarıma yapraklar düştüğünde
Her beklediğimde getirdiği gibi
Kuşlar getirdi baharı bana
Her bahar küllerinden doğan
Sadece
Ve hep bana uçan kuşlar..
Kokusunu ormandan
Rengini çınarlardan
Eskimişliğini yitip giden yıllardan
Almış bir ev vardı
Rüyasındaydı
Gökdelenleri görmeyen
Patikadan bozma mucur yollu
Asırlardır aynı yerde
Rüyaların süsü olan o ahşap ev
Yorgunluğunun
Hayat denen geri sayım kabusunun
Yegane kuırtuluşuydu
Asırlardır hep aynı yerde
Onun kaçış rotasıydı
Asırlardır rüya gören
her hayat yabancısı gibi
Her yalnızlık sevdalısı
Her insan gibi...
Üretebildiğim tek çözümdü,
Nemden sararmış
Ahşap çerçeveli,
Resmini ters çevirmek.
Umarım bir sonraki çözümüm
resmi yeniden odaya baktırmak olur
Beni bırakıp gittiğine
Daha doğrusu hayatının bittiğine
Önce zihnimi
Sonra kalbimi inandirabildiğimde
İlk Çözümüm.
Kollarım ağrıyor,
Boşluğu kucaklamaktan.
Gözlerim ise,
Gururuma ağlamamaktan.
Düşünüyorum da;
Şimdi en iyisi
Beyazların yanında,
Bi otuzbeşlik,
Gramofonda da
Bir ayrılık şarkısı.